| +90.232.441 1 661 | www.webdizaynizmir.com | www.ceyhaniletisim.com  | +90.532.511 2 101 |

Blog

Blog (5)

Webdizaynizmir blog sayfası makaleleri için oluşturulmuştur.

Günümüzde dijital dünya, pazarlamanın odak noktası haline geldi. Platformların sunduğu zengin imkanlar, kullanıcıların keskin biçimde demografik olarak gruplandırılabilmesi, ölçümleme yetenekleri ve istatistik zenginliği şaşırtıcı sonuçlar ortaya koyuyor. İnternette pazarlama son derece kapsamlı bir konu ve Logo Blog’da bu konuyu sıklıkla işleyeceğiz. Bu mini rehberde, dijital pazarlama hakkında sahip olmanız gereken 6 önemli bilgiyi kısaca açıklıyoruz. Detaylarını yine blog’umuzda bulacaksınız.

Dijital Pazarlama nedir?

Markanız ve ürünlerinizin internette bulunurluğunu artırmak için arama motorları optimizasyonu, reklam uygulamaları gibi araçları kullanmalısınız. Dijital pazarlama internetten, cep telefonundan, tabletten ve aklınıza gelen tüm dijital mecralardan yapılan pazarlamadır. İnternet yoluyla hedef kitlesine ulaşabileceklerini anlayan markalar interneti bir mecra olarak görerek reklam harcamalarının büyük kısmını buraya aktarmaya başladılar.

Dijital pazarlamacılar, satışlarda artış sağlayabilmek için, geniş kitlelere seslenmek yerine doğru bir hedef kitle belirleyerek, bu hedef kitledeki her bir kişiyle bire bir iletişime geçmeye çalışıyorlar.
Sayfa açılma oranı, tıklanma oranı, müşterinin kullanım alışkanlıkları, site içindeki aktiviteleri, eğer üye olduysa demografik bilgileri, ilgi alanları, gelir bilgileri, lokasyon bilgileri gibi bilgiler ölçümlenebilir. Dijital Pazarlamanın ölçümlenebilme özelliği de geleneksel pazarlamaya göre gün geçtikçe daha fazla tercih edilmesini sağlıyor.

Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)

İnternetteki varlığınızın temel taşlarından biri, Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine Optimization/SEO) olacak. Arama motorlarının web sayfalarını daha kolay bir şekilde taramasına olanak sağlayan bu teknik düzenlemeler bütünü sayesinde hedef kitlenizin size ulaşmasını kolaylaştırırsınız. En ekonomik fakat uğraş ve sabır isteyen dijital pazarlama çalışmalarından biridir.

Kişilerin internette aradıklarını bulabilmelerini sağlamak için, arama motorları kulanılmaktadır. Google, Yahoo!, Yandex en sık kullanılan arama motorlarındandır. SEO (Search Engine Optimization) ise, Arama Motoru Optimizasyonu’nun kısaltmasıdır.

Arama motoru optimizasyonu, sitenizin arama motorlarında görünürlüğünü diğer bir deyişle ‘bulunulabilirliğini’ artırmak için atılabilecek en iyi adımdır. Arama motoru optimizasyonu genellikle web sitenizin bazı bölümlerine küçük düzenlemeler yapılması anlamına gelir. Bunun sonucunda sitenizin arama sonuçlarındaki performansına fark edilir şekilde etkide bulunur ve erişimi artırırlar. Uzun vadede fayda / maliyet oranı açısından en etkili dijital pazarlama faaliyetlerinden birisi Arama Motoru Optimizasyonudur.

SEO şirketi seçerken bunlara dikkat edin

  • Tecrübesini, geçmiş çalışmalarından örneklerini görün
  • Sizin sektörünüzdeki / bölgenizdeki deneyimini ve referanslarını paylaşmasını isteyin
  • Google Web yöneticisi kurallarına uyup uymadığını öğrenin
  • Unutmayın, kimse birinci sıra garantisi veremez.

Arama Reklamları

Vermiş olduğunuz hizmet veya sahip olduğunuz ürünle ilgili internette arama yapan kullanıcılara ulaşmanızı sağlayan, oldukça efektif bir reklam modelidir. Arama reklamları sayesinde ürününüzle veya hizmetinizle ilgilenen ve bu konuda araştırma yapmaya başlamış olan doğru hedef kitleye doğru zamanda ulaşırsınız. Bu reklam modeliyle ilgili daha fazla bilgi için konuyla ilgili daha önce hazırladığımız Google Adwords içeriğine göz atmanızı öneriririz.

E-posta Pazarlama

Artık gelenekselleşmiş bir pazarlama yöntemi olan e-postayı kullanarak müşterilerinize ya da üyelerinize çok kısa bir zamanda, oldukça ekonomik biçimde ulaşabilirsiniz. E-posta pazarlama; elektronik postanın bir ürün, hizmet veya marka tanıtımının ya da kampanyasının hedeflenen kitleye en az maliyetle duyurusunun yapılması için bir çeşit doğrudan pazarlama aracı olarak kullanıldığı pazarlama biçimidir.

Display Reklamlar

Web sitelerinin banner alanlarında şirketiniz veya ürünüzle ilgili farklı boyutlarda yayınlayabildiğiniz görsel reklamlardır. Banner reklamlar olarak da bahsedilen bu reklam türü için tıklama başına ödeme ve 1000 gösterim başına ödeme olarak 2 şekilde ücretlendirilirsiniz. Display reklamları demografi, ilgi alanı gibi kullanıcı özelliklerine göre hedefleyerek veya doğrudan hedef kitlenizin sıklıkla zaman geçirdiğini düşündüğünüz bazı web sitelere reklam vererek yapabilirsiniz. Bunların dışında bir başka hedefleme yöntemi de remarketingtir. Remarketing; daha önce web sitenize gelmiş, sunduğunuz ürün / hizmet’i incelemiş kullanıcılara daha sonra internette dolaşırken dolaştıkları mecralarda reklamlarınızı gösterme, bir nevi kendinizi hatırlatma yöntemidir. Renarketing hedeflemesiyle size aşina olan insanlara reklamlarınızı gösterdiğiniz için bu kullanıcılardan etkileşim veya dönüşüm alma ihtimaliniz demografik veya ilgi alanı hedeflemesine göre iletişim yapacağınız tamamen yeni insanlardan alacağınız etkileşim / dönüşüm oranlarına göre daha yüksek olabilir.

Tıklama başına ödeme (CPC)

İşletme, reklamının aldığı her bir tıklama için ödeme yapar.

1000 gösterim başına ödeme (CPM)

İşletme, reklamını gören her 1000 kişi için ödeme yapar.

KOBİ’ler için Dijital Pazarlama Önerileri

Çevrenizi harekete geçirin: İşe, çevrenizi harekete geçirerek başlayın. Aileniz, arkadaşlarınız, komşularınız; tanıdığınız herkesi harekete geçirin. İşiniz ile ilgili açtığınız Facebook/Twitter hesaplarınıza üye olmalarını talep edin.

Kendinizi görünür kılın: Dijital ortamda hareket halinde olun. Kimse sizi durduğunuz yerde bulamaz. LinkedIn’de gruplara üye olun, tartışmalara katılın.
Bunu yapmaya devam ederseniz insanlar isminize aşina olacak ve sizi nerede bulabileceklerini bileceklerdir.

Bilginizi paylaşın: Bir alanda uzmanlık seviyesinde bilginiz varsa ve işinizi bunun üstüne kurduysanız (örnek: danışmanlık), bundan başkalarının da faydalanmasını sağlayın. Hemen bir blog açıp yazmaya başlayın ve içeriğinizi paylaşın. Faydalı içerik insanları size getirecektir.

Sitenize özen gösterin: Web sitenizi görev olarak yapmış gibi değil, en azından bir iş görüşmesine giderken kıyafetinize gösterdiğiniz kadar özenle ele alın. Bunu yapmak için mutlaka çok para harcamanız gerekmez. Temel doğruları (kullanıcı dostu tasarım, arama motoru optimizasyonu) yapmak/yaptırmak için sadece biraz zaman harcamak ve kafa yormak yeterli olacaktır.

Sitenizi güncel tutun: Web sitenizi sattığınız ürün çeşidi açısından zengin ve güncel tutmaya çalışın. Benzer bir ürünün değişik çeşitlerini barındırmak müşteriye seçenek sağlayacağı için müşteriyi sitede tutar.

İletişim bilgilerinizi ekleyin: İletişim bilgilerinizin açık olarak sayfada ya da reklamda yer almasına özen gösterin. Alıcının direkt ulaşabileceği bir adres ya da telefon numarası güven sağlayacaktır. Online pazarlama konusunda alıcıların özellikle baktıkları bir nokta ‘’güven’’dir. Müşterinizin aldığı üründen memnun kalmaması ihtimalini göz önünde bulundurarak, iade koşullarına net bir şekilde yer verin.

Verimli reklam yapın: Reklam yapmak deyince cebinizden para çıkacağı kesin. Önemli olan, cebinizden çıkan para karşılığında ne kadar gelir artıracağınızdır. Facebook ve Google dünya üstünde en çok ziyaret edilen iki site ve her ikisi de size birkaç dakika içinde reklam yayınlama fırsatı veriyor.

İş dünyasına yönelik sosyal ağ sitesi LinkedIn, geçtiğimiz yıllarda düzenli olarak büyüme gösterdi ve günümüzde dünya çapında 500 milyon kullanıcıyı aştı. Microsoft tarafından satın alındıktan sonra büyümesine kaldığı yerden devam eden LinkedIn, 200 farklı ülkeden üyeye sahip. Site, kendi kariyer alanınızı paylaşan insanlarla bilgi, fikir ve iş fırsatı alışverişi yapmanız için tasarlanmış. LinkedIn’e hâlâ kaydolmamış olanlar veya yeterince ilgi göstermeyenler için bu rehberi hazırladık.

Kariyer söz konusu olduğunda reklamınızı yapmanın elbette faydaları olacaktır; ancak LinkedIn ve diğer iş siteleri arasındaki en büyük fark, başkalarının sizi destekleyip tavsiye edebilmesidir. Birisinin şu anda veya geçmişte birlikte çalıştığı veya iş yaptığı bir diğer şahsı tavsiye etmesi işvereni son derece memnun edecektir. Bu yüzden belli bir iş arıyorsanız veya bir değişikliğe ihtiyacınız varsa, LinkedIn’i hayallerinize doğru atılan bir ilk adım olarak görebilirsiniz.

Saniyede ortalama 4 yeni üyenin katıldığı ve gitgide daha fazla işverenin eleman bulma araçlarını kullandığı düşünüldüğünde, buraya kaydolmanın tam zamanı olduğunu söyleyebiliriz.

1. Profilinizi oluşturmaya başlayın

LinkedIn hesabınız yoksa LinkedIn.com adresine gidin ve “LinkedIn’e Bugün Katılın” başlıklı formu doldurmaya başlayın. Sonraki aşamada bilgilerinizi girerken özenli olun, bu bilgiler profilinizin nerede sergileneceğini ve potansiyel bir işverenin arama sonuçlarında çıkmanızı sağlayacak anahtar kelimeleri de belirleyecektir.

2. İrtibatlar edinmek için e-postanızı ekleyin

Hotmail, Outlook veya Gmail kullanıyorsanız LinkedIn, adres defterinizdeki LinkedIn üyelerini tespit edebilir. Buna değecek, çünkü yaptığınız her bağlantı, tanıdığınız kişilerle ilişkili yüzlerce insan tarafından görülmenizi sağlayacak. Endişelenmeyin, kimlerle bağlantı kurulacağı konusunda son kararı siz vereceksiniz.

3. Yeni profilinizi paylaşın

Artık yeni oluşturduğunuz LinkedIn profilinizi Twitter veya Facebook’ta paylaşabilirsiniz. Bunu hemen yapmak şart değil. Diğer sosyal ağlarda paylaşmadan önce LinkedIn profilinizin tam istediğiniz gibi olduğundan emin olun. Daha sonra paylaşmak için kişisel profil adresinizi istediğiniz bir sosyal ağa yapıştırmanız yeterli olacaktır.

4. Plan düzeyinizi seçin

Ücretsiz LinkedIn planı, işverenlerin sizi tanıması için gerekli olan her şeyi içerir. Ancak profilinize bakan herkesi görmek istiyor ve bağlı olmadığınız (ama iş arayışınızda size yardımcı olabilecek) insanlarla irtibat kurmak için Inmail’den yararlanmak istiyorsanız, Premium plana geçmek yararlı olacaktır. Biz ücretsiz (Basic) planla devam edeceğiz.

5. Profilinizi doldurun

Şimdi mavi kutuda beliren soruları cevaplayın. Normal bir CV’de olduğu gibi, geçmişte çalıştığınız işlerinizi girin. Özet kısmı, ana uzmanlık alanlarınızı kapsamalı ve Deneyim kısmı da geçmiş işlerinizin neyle ilgili olduğunu belirtmelidir. Eğitim kısmına bitirdiğiniz üniversiteyi ve Yetenekler altına da uzmanlık alanlarınızı yazabilirsiniz.

6. Profilinizi tamamlayın

İlerledikçe LinkedIn size profilinizin ne kadarının tamamlandığını bildirecektir. Burada konuyla ilgili mümkün olduğu kadar iş tecrübesi belirtmeniz yararınıza olacaktır. Ayrıca fotoğrafınızı da yükleyin ki insanlar isminizle birlikte simanızı da tanısınlar. Fotoğrafın mümkün olduğu kadar resmî görünmesine dikkat edin.

7. İnsanlara bağlanın

Profilinizi oluşturduğunuza göre onu artık paylaşabilirsiniz. 2. adımda aktardığınız irtibatlarınız başlangıç olarak birtakım irtibatlar edinmenizi sağlamıştır. Eğer durum böyle değilse, sayfanın sağ üst köşesindeki arama çubuğundan kişi araması yapabilirsiniz. Çevreniz büyüdükçe site, mevcut bağlantılara dayalı olarak başkalarını size önerecektir.

8. Arkadaşlarınızı destekleyin

İrtibatlarınız arasındaki bir kişinin belli bir alanda yetenekli olduğunu düşünüyor ve vereceğiniz desteğin görülmesini istiyorsanız, profilindeki “Yetenek & Uzmanlıklar” kısmında onu tavsiye etme imkânınız olacak. Ayrıca, tavsiyenizden haberdar edilecek ve bu da sizin onlardan tavsiye alma olasılığınızı artıracaktır.

9. Tavsiye toplayın

Yaptığınız işin değerini bir işverenin anlamasının en iyi yolu, hâlihazırda ve geçmişteki iş arkadaşlarınızdan sizi “tavsiye etmelerini” istemek olacaktır. Bu tavsiyeler profilinizin alt kısmında bulunur ve referans görevi görürler. Çalıştığınız insanlardan bu tavsiyeleri istemekten çekinmeyin ama çok rahatsız edici olmamaya dikkat edin.

10. İş tekliflerini bekleyin

Profilinizin güncelliğini koruması için onu arada bir güncellemeniz gerekecektir. Ayrıca size uygun, başvurabileceğiniz işleri bulmak için iş arama seçeneğini kullanmanız da iyi bir fikir olacaktır. Desteklenen ve tavsiye edilen bir profilinizin olması, amacınıza çok daha fazla yaklaştığınızı gösterir. Bunu güncel tutup birkaç da LinkedIn grubuyla ilgilendiğiniz takdirde birisi yakında sizinle irtibata geçebilir.

Özel gruplara katılın

Yeni fırsatları yakalamanın veya çalıştığınız işteki performansınızı artırmanın bir yolu da işinizle ilgili birkaç LinkedIn grubuna katılmaktır. Gezinti çubuğundaki “Gruplar”a tıklayarak size tavsiye edilen gruplara göz atın.

Güncellemelere abone olun

Başkalarının durumlarındaki değişiklikler de iş bulmanıza yardımcı olabilir. İnsanların iş rollerindeki değişiklikleri takip etmek için LinkedIn’deki güncellemeleri e-postayla da alabilirsiniz. İsminize ve “Ayarlar”a tıklayın, “E-posta Tercihleri”ne girin ve almak istediğiniz güncellemeleri seçin.

Profilinizi kimler görüntüledi?

Profiline baktığınız kişilerin isminizi görmelerine izin verirseniz, siz de kendi profilinize bakanların listesini görebilirsiniz. Bu ayar sizi rahatsız ediyorsa vakit kaybetmeden kapatmanızda fayda var.

Sözlüğü

Inmail: LinkedIn’in e-posta hizmetidir ve genel tanışma süreci ve irtibat bilgileri gerekmeden LinkedIn üzerindeki herhangi biriyle irtibat kurmanızı sağlar. Inmail, insanlarla doğrudan konuşmanızı sağlar.

Uzmanlık: Birisinin uzmanlığını onayladığınızda, bu tavsiyeniz kişinin profilinin alt kısmında görünür. Resminiz, şahsın bir yeteneğinin yanında belirir ve bu da o şahsın bu uzmanlık alanında başarılı olduğunu ifade eder. İnsanlara ne kadar iyi olduğunuzu söylemekten vazgeçin. Bırakın bunu başkaları sizin için yapsın! İş arkadaşlarınızdan sizi tavsiye etmelerini isteyin.

LinkedIn ağı: Katılmayı seçtiğiniz LinkedIn gruplarının üyeleri dâhil olmak üzere LinkedIn üzerinde direk olarak bağlı olduğunuz insan grubunu temsil eder (üç derecelik ayrım çerçevesinde).

Cuma, 28 Eylül 2018 13:24

Sanal POS Nedir, Ne İşe Yarar, Nasıl Alınır?

Written by

İnternet üzerinden satış yapanlar için, tahsilatı yine internet ortamında kredi kartı ile yapmak en önemli ihtiyaç haline gelmiş durumda. Şirketlerin internetten hızlı ve güvenli ödeme almasına yarayan Sanal POS’la ilgili bilmeniz gerekenleri bu yazımızda paylaşıyoruz. Sanal POS nedir, ne işe yarar, nasıl çalışır, nasıl başvurulur, sunduğu avantajlar nelerdir gibi pek çok sorunun yanıtını bu yazımızda bulacaksınız.

İnternetten ödeme almak için öncelikle, gerçek dünyadaki POS (Point of Sale – Ödeme Noktası) cihazlarının yerini internet dünyasında alan Sanal POS (VPOS – Virtual POS) yazılımını edinmelisiniz. Bu konuda bankanız size yardımcı olacaktır. Firmanızın tahsilatlarını internet üzerinden güvenli şekilde yapmasına imkan tanıyan Sanal POS’u bu yazımızda tüm yönleriyle anlatıyoruz.

Sanal POS nedir?

Basit anlamda, işyerlerinin kredi kartından tahsilat yapabilmelerini sağlayan bir POS yazılımıdır. Bir siteden alışveriş yapan müşteri, kredi kartı bilgisini sitenin formuna girdikten sonra, bu bilgiler internet üzerinden güvenli bir şekilde bankaya ulaşır ve provizyon alınır. Bu yazılım provizyonun güvenli bir şekilde alınmasını sağlar, yani internet üzerinden transfer edilen bilgilerin 3. şahısların ellerine geçmesini önlemek için kullanılan SSL şifreleme tekniğine uyumlu çalışmaktadır. Banka, siteden alışveriş yapan kişilerin yaptığı, daha önce provizyonu alınmış işlemlerin alışveriş tutarlarını kredi kartı limitlerinden düşerek üye işyerinin banka hesabına geçirilmesini sağlar.

Sanal POS ne işe yarar?

Ödeme almak konusunda en çok kullanılan yöntem, bankaların sağladıkları sanal POS yazılımlarını kullanmak. Gerçek hayattaki mağazalarda kredi kartıyla ödeme yapılmasını sağlayan POS cihazlarının online ortamdaki hali olan sanal POS, internette alışveriş yaptıran işyerlerinin kredi kartından tahsilat yapabilmelerini sağlayan bir yazılım. Bir siteden alışveriş yapan müşteri, kredi kartı bilgisini sitenin ödeme formuna girdikten sonra bu bilgiler sanal POS sayesinde internet üzerinden güvenli bir şekilde bankaya ulaşıyor ve provizyon alınıyor.

Sanal POS’u nasıl çalışır?

Sanal POS yazılımının amacı, provizyonun güvenli bir şekilde alınmasını sağlamak, yani internet üzerinden transfer edilen bilgilerin yabancı kişilerin ellerine geçmesini önlemek. Sanal POS yazılımları SSL şifreleme tekniğine uyumlu olarak çalışıyor. Bankaysa siteden alışveriş yapan kişilerin yaptığı, provizyonu alınmış işlemlerin alışveriş tutarlarını kredi kartı limitlerinden düşerek üye işyerinin banka hesabına geçirilmesini sağlıyor. İşlemler aynı zamanda banka tarafından sürekli olarak kaydediliyor ve mağazaya kullanışlı bir raporlama sistemi sunuluyor.

Sanal POS’un avantajları

  • 7×24 Tahsilat İmkanı: Sanal POS’ta tüm işlemler internet üzerinden gerçekleşir. Böylece firmalar internet bağlantısı bulunan her yerden 7 gün 24 saat, diledikleri an tahsilat yapabilir.
  • Hızlı ve Güvenli Tahsilat: Bankaların gelişmiş güvenlik sistemleri, firmaların tahsilatlarını internet üzerinden hızlı ve güvenli bir şekilde yapmalarını sağlar.
  • Satış Avantajı: Firmaların internet üzerinde açtıkları sanal mağazaların sadece bilgi amaçlı değil, satış odaklı çalışmasında destek sağlanır.
  • Takip ve Raporlama Kolaylığı: Sanal POS, firmalara işlemlerle ilgili detaylı raporlar sağlar. (Sipariş ve işlem inceleme, satış istatistikleri vb.)

Sanal POS başvurusunda aranan koşullar

Bir bankadan sanal POS almak üzere başvuru yapılacağı zaman istenen belirli belgeler var. Şirketin kuruluşunu belgeleyen Ticari Sicil Gazetesi fotokopisi, vergi levhası fotokopisi ve imza sirküleri ve bunların dışında birkaç farklı belge her banka tarafından başvuru sırasında isteniyor. Tam listeyi bankaların web sitelerinden edinebilirsiniz.

Başvuru konusunda istenen belgelerden daha çok önem taşıyan bazı konular var. İnternet üzerinde iş yapan bir şirketin sanal POS edinmesi çok çok kolay değil. Bankalar olası kötüye kullanmaların önüne geçebilmek için ince eleyip sık dokuyorlar. Sanal POS’un kullanılacağı web sitesindeki tüm bağlantıların sağlıklı çalıştığı, sitede yer alan logo ve markalarla ilgili hukuki problemler bulunmadığı, ürün teslimatına ilişkin bilgilerin açıkça yer aldığı, ürünlerin Türkiye’de geçerli olan kanunlara uygunluğu, iletişim bilgilerinin açıkça yer alması gibi konularda emin olunması gerekiyor. Tüm bunları tek bir cümlede özetleyecek olursak, sanal POS edinebilmek için “tam anlamıyla sağlıklı çalışan” bir sanal mağazaya ihtiyacınız var.

Sanal POS başvuru değerlendirme kriterleri

  • Firmanın web sayfası erişilebilir, sitedeki ödeme adımları çalışıyor olmalıdır.
  • Firma, sanal mağazasında güvenli alışveriş ortamını sağlamak için yetkili kuruluşlardan geçerli SSL sertifikası almalıdır.
  • Ödeme sayfasında kredi kartı ile ödeme seçeneği yer almalıdır.
  • Web sitesi ve ödeme sayfasında ilgili banka logoları bulunmalıdır.
  • Web sayfasında ürün kataloğu ve alışveriş sepeti bulunmalıdır.
  • Firma sanal mağazasında, tüketiciye garanti, iade ve iptal hakkındaki şirket prensiplerini açık ve net olarak belirtmelidir.
  • Web sayfasında “gizlilik taahhüdü ve güvenlik politikası” ile ilgili yazılı içerikler yer almalıdır.
  • Web sayfasında ürün teslimatına ilişkin bilgiler yer almalıdır.
  • Web sayfasında firmanın adı, açık adresi, sabit telefon ve fax numaraları, e-posta adresi gibi tüm iletişim bilgileri doğru ve güncel olarak yer almalıdır.
  • Firma döviz ile satış yapacaksa web sayfasında satış kurunu göstermelidir.
  • Firma, faaliyet alanına göre yetkili kurumlardan aldığı evrakları başvuru esnasında iletmelidir.
    • Turizm İşletmeleri için TURSAB Belgesi
    • İlaç satışı yapan işletmeler için Sağlık Bakanlığı’ndan Yetki Belgesi
    • Oyun ve eğlence aracı olan ateşli silah ve patlayıcı malzeme satışı yapılıyor ise Valilik’ten Satış İzin Belgesi
  • Firma, sanal mağazasında hukuka aykırı olan ya da banka ilkeleri ile ters düşen ürün satışı yapmamalıdır. (Örneğin; kumar, ateşli silah gibi ürünlerin satışı Türk Kanunları’na göre özel hükümlere tabidir.)
Çarşamba, 12 Eylül 2018 14:41

Şirketlerin Web Sitesi İçin Yapılması Gerekenler

Written by

Şirketler için internet fırsatlarla dolu. Bu imkanlardan faydalanmak için öncelikle amacına uygun bir şirket web sitesine ihtiyacınız olacaktır. Kurumunuzu, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi en iyi biçimde anlatacak bir şirket web sitesi, yeni müşteriler kazandırmada önemli rol oynayacaktır. Peki, şirketiniz için sahip olduğunuz veya kuracağınız web sitesinde gözden kaçırmamanız gereken temel özellikler neler? Bu yazımızda olmazsa olmazları özet haliyle anlatıyoruz.

İşiniz, sektörünüz ve şirketinizin boyutu ne olursa olsun dijital dünyanın nimetlerinden faydalanmanız şart. Hem prestijiniz, hem de mevcut ve potansiyel müşterilerinize daha etkin biçimde ulaşmak ve iyi intiba bırakmak için atmanız gereken adımlardan biri, etkili bir şirket web sitesi sahibi olmak. Bu rehberimizde, etkili bir web sitesine sahip olmak için göz önünde bulundurmanız ve atmanız gereken temel adımları anlatıyoruz.

Şirketinizi pazarlama gücünü artıracak, ürün veya hizmetlerinizi daha çok kişi ve kuruma ulaştıracak en uygun yatırımlı çalışma şüphesiz iyi bir şirket web sitesi kurmaktan geçiyor. Marka ve ürün bilinirliğini artıracak etkili bir web sitesi için neler yapmalısınız?

Teknolojinin internet teknolojileri üzerinden ilerlediği günümüzde etkin bir şirket web sitesi sahibi olmak muhtemelen şirketiniz için uygulayacağınız en ucuz ama en etkili pazarlama yöntemlerinden biri olacaktır. Etkin bir web sitesine sahip olarak markanızın ve ürünlerinizin bilinirliğini artırmanızda size çok yardımı olacağını düşündüğümüz bazı ipuçlarını paylaşıyoruz. 

1 – Estetik görünüm ve tasarım

Görsel olarak estetik ve dikkat çekici, aynı zamanda kullanışlı bir tasarıma sahip bir web sitesine sahip olarak müşterilerinizin site içerisinde geçirdiği zamanı artırarak ürününüzün akılda kalıcılığını artırabilirsiniz. Estetik her zaman en önemli unsurlardan biri. “Bu işlerden anlıyor” diyerek amatör bir tanıdığın yapacağı kötü tasarımlı bir site, itibarınıza gölge düşürecektir. Bu sebepten, bütçenizi ayırarak işin ehlinden hizmet alın. İyi bir tasarımcının elinden çıkmış, dikkat çekici ve estetik açıdan iyi düşünülmüş bir web sitesi, ilk bakışta iyi bir etki bırakmanıza yardımcı olacaktır. Ürün ve hizmetlerinizin akılda kalıcılığını artıracak, etkileyici görsellerle tamamlanmış siteniz sizin ön yüzünüz olacak. Kullanacağınız her türden görselin üst kalitede olmasına özen göstermeyi de unutmayın. 

2 – SEO (Arama Motoru Optimizasyonu)

Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine Optimization – SEO) çalışmaları web sitenizin internette bulunabilirliğini artırır. Web sitenize olası müşterilerinizin Google veya diğer arama motorlarından arama yaparken denk gelme ihtimalini artırmak elinizde. İş kolunuz ne olursa olsun, web sitenizin ilintili anahtar kelimelerdeki aramalarda üst sıralarda çıkması için Arama Motoru Optimizasyonu (Search Engine Optimization – SEO) çalışmaları yaptırmanız şart. Web sitenizin internette bulunabilirliğini artıracak bu iş için de bir uzmandan hizmet almanız gerekecektir. Ürününüz ya da firmanızla ilgili doğru anahtar kelimeleri kullanarak arama motorları üzerinden bulunurluğunuzu artırabilirsiniz.

3 – İletişim, Referanslar ve Hakkında bilgileri 

Sitenizi sürekli güncel tutup ve müşterilerinizin size hangi kanallardan ulaşabileceğini açık, görünür ve kolay bulunur bir şekilde tasarlayarak (adres, telefon, harita ve tarif, e-posta vb.) ulaşılabilirliğinizi artırabilirsiniz. Bir web sitesinin olmazsa olmazlarından biri “Hakkında” (About) bölümüdür. Şirketinizi, yaptığınız işleri, tarihçenizi, organizasyon yapınızı, misyonunuzu, vizyonunuzu, referanslarınızı, iş yaptığınız markaları ve verdiğiniz hizmetleri açık biçimde belirtmelisiniz. Ayrıca, haritalı anlatım da içeren İletişim bölümünü de eklemeyi unutmayın. Bu bölümde adres, telefon, e-posta ve konumunuzu harita üzerinde gösterecek biçimde detaylı anlatıma dikkat etmelisiniz.

4 – Mobil uyumluluk

Günümüzde kullanıcıların büyük bölümü internete mobil cihazlarından giriyor. Bu sebepten, sahip olduğunuz veya kuracağınız web sitesinin mobil uyumluluğunu da mutlaka göz önünde bulundurmalısınız. Elbette masaüstü bilgisayar kullanıcıları için de farklı çözünürlüklere ve tarayıcılara uyum önemli bir konu. Yeri gelmişken bunu da hatırlatalım. Fakat mobil uyumluluk sadece çözünürlük meselesi değil. Sitenizin tasarım olarak da mobil cihazlarda farklı ve özel bir tasarımla görünmesi önemli. Bu sebepten, sitenizin nasıl bir mobil görünüme sahip olacağını baştan göz önünde bulundurmalı ve takip etmelisiniz.

5 – Sosyal medya

Son yıllarda internetin en etkili platformlarından biri şüphesiz sosyal medya. Kurumsal olarak sosyal medyada ne kadar etkili olacağınız, hangi platformları kullanacağınız elbette sizin tercihlerinize bağlı. Fakat sanal dünyanın bu yükselen yıldızlarında mutlaka varlık göstermeniz gerekiyor. Twitter, Facebook, LinkedIn, Instagram, YouTube, Google Plus ve Pinterest gibi sosyal ağlarda profil açmayı, şirketinizin logosu ve kurumsal görsellerini ekleyerek güncel tutmayı ihmal etmeyin. Bu sosyal profillerinizin bağlantılarını da web sitenize hem üst hem de alt bölümde mutlaka ekleyin. Sosyal medya (Facebook, Twitter, Pinterest, Linkedin v.s.) ve mobil uyumluluğunuzu sağlayarak müşterilerinizin size her alandan ulaşabilmesini sağlayabilirsiniz.   

6 – Tanıtıcı videolar

Sitenizi video ve görsellerle ilgi çekici bir hale getirerek müşterilerinizin sitede geçirdiği zamanı artırabilirsiniz. Müşterilerinizin veya müşteri adaylarının web sitenizde daha fazla zaman geçirmesi; sizi, ürünlerinizi ve hizmetlerinizi daha yakından tanıması için yazı ve fotoğrafların yanı sıra, video içerikleri de kullanabilirsiniz. Son yıllarda video içeriğin tüketim miktarı ciddi bir yükseliş içinde. Kısa ama mesajlarınızı açık biçimde verdiğiniz video içeriklerle web sitenizi çok daha kullanışlı hale getirebilirsiniz.

7 – E-ticaret

Müşterilerinizi ister bireyler, ister kurumlar oluştursun; sunduğunuz ürün ve hizmetler fiziksel olsa da olmasa da e-ticaret de sizin için görev listesindeki önemli bir madde. Web sitenizi inşa ederken veya yenilerken, e-ticaret stratejinizi de hayata geçirmelisiniz. Ülkemizde her boyutta işletme için online dünya değerli fırsatlar sunuyor. Sizi rakiplerinizin bir adım önüne taşıyacak e-ticaret faktörü, finansal tablonuzda da önemli değişimler yaratabilir. Web sitenizde e-ticaret altyapısı bulunması bu anlamda oldukça hayati önem taşıyor.

Perşembe, 06 Eylül 2018 11:47

Yapılması Gereken 10 Temel SEO Çalışması

Written by

SEO çalışmalarının en önemli aşaması hiç şüphesiz yeni açılan bir internet sitesinde yapılabilecek sektöre giriş çalışmalarıdır. Web dünyasına ve arama indexlerine  yeni adım atan bir internet sitesi için  güçlü ve güvenilir bir giriş; devamında yapılacak çalışmaları da olumlu yönlendirecektir. Bu makalemizde sizleri sıkmadan olmazsa olmaz 10 adımı inceleyeceğiz. İlk intiba insanların hayatında ne kadar değerli ise Google aramalarında yeni görünmeye başlayan bir internet sitesi için de o kadar önemlidir. Yanlış yapılan bir SEO çalışması sizi daha yolun başında Google’un gözünde “SPAM” üreten ya da Black Hat SEO dediğimiz istenmeyen çalışmaları yapan bir konuma itebilir. Temel anlamda yapılması gerekenleri isterseniz inceleyelim;

1. Öncelikli olarak yapmamız gereken Google ile tam entegrasyonu sağlamak olacaktır.  İnternet siteniz için özel bir Google (.gmail ya da sitenizin domaini ile oluşturulmuş / sitenizin domaini ile oluşturulan mail daha uygundur.) hesabı oluşturunuz. Bu hesap üzerinden google.com/addurl dizinine girerek sitenizi Google’ indexlerine ekleyiniz. Daha sonrasında yine Google hesaplarından faydalanmamız gerekmekte. İnternet sitenizi Google Web Yöneticisi Araçlarına  ekleyiniz ve doğrulayınız. Webmaster araçlarından sitenizin coğrafi konumunu belirleyebilirsiniz. Site haritaları oluşturup buraya eklemizde sizin faydanıza olacaktır. (Sitenize Google’dan gelecek uyarıları takip edebilir ve  diğer işlemleri gerçekleştirebilirsiniz.) Hemen ardından yine olmazsa olmazlarımızdan Google Analytics‘e  kayıt olarak internet sitenizle ilgili tüm verileri takip etmeye başlayınız.

2. İnternet sitenizin temel Meta Tag’lerini oluşturun.  Burada bizi en çok ilgilendiren ve SEO faktörleri açısından en çok etkileyen kısım “Title” kısmıdır.  Doğru bir “Title” sizin aramalarda yükselmenize katkı sağlar. Bu kısımda internet sitenizin temel konusu ve amacına uygun olarak, anahtar kelimelerinizle destekli ve 80 karakteri geçmeyecek şekilde bir başlık oluşturmalısınız. 80 karakteri aşan kısımlar arama motoru tarafından görülmez ve size fayda sağlamaz. Hemen ardından “Description”  kısmında sayfanızı tanıtan yine 160 karakteri geçmeyecek şekilde aralara anahtar kelimelerin serpiştirildiği açıklamanızı oluşturunuz. (Bu kısımda en çok yapılan hata sadece anahtar kelimeler ile doldurulma durumudur. Bu hatayı yapmayınız ve etiketi amacı dışına çıkarmayınız. ) Ardından  “Keywords” etiketi ile 10 kelimeyi aşmayan, internet sitenizle alakalı ve virgüller ile ayrılmış anahtar kelimelerinizi ekleyiniz. (Bu kısımda aşırıya kaçan kelimeler arama motoru tarafından önemsenmez ve Spam çalışması olarak değerlendirilebilir.)

3. İçerik  politikası ve dikkat edilmesi gerekenler; internet sitenize girdiğiniz içerikler ilk indexlerinizde ve tanımlamarda çok önemli olduğu için ilk andan itibaren kesinlikle özgün ve faydalı içerik olmalıdır. İçerikleriniz düzenli aralıklarla girilirse Google botlarını internet sitenize alıştırabilirsiniz. İlk anda yüksek sayıda içerik girerek internet sitenize yük bindirmeyin. Elinizdeki içeriği zaman aralıklarına yayınız. Daha önce yayınladığım internet sitesinde politika belirlemek yazımı da inceleyebilirsiniz.

4. Sosyal entegrasyonu oluşturun. Web 2.0’ın hayatımıza getirdiği en büyük yenilik bilindiği üzere sosyal networkler ve yeni açılacak bir internet sitesinin de sosyal network bağlantıları olmadan çıkacağı bir SEO çalışma yolu, çıkmaz bir yol olacaktır.  Facebook, Twitter, Google+ guruplarınızı oluşturunuz. İçerik sayfalarınıza da sosyal paylaşım butonlarınızı ekleyiniz. İnternet sitenizin karakteristik yapısına göre sosyal networkler ile ilişkisini çeşitlendirebilirsimiz. Örneğin; bir yemek tarifleri konulu bir internet sitesinde Instagram, müzik CD’leri satışı yapan bir internet sitesinde de SoundCloud‘tan faydalanmak size hem yeni kitleler kazandıracak hem de faydalı bir SEO çalışması sunacaktır.

5. Backlink politikanız saldırgan olmasınEn çok karşılaşılan hatalardan birisi de yeni bir internet sitesinin hırçın bir backlink politikası izlemesidir. İlk aylarda bir yapılanma çalışmanızı tavsiye etmiyorum. Bırakın sosyal networklerden ve kaliteli içeriklerinizden size doğal backlinkleriniz gelsin. Sizin için ilk aşamada en önemlisi Google’un gözünde güven kazanmak olsun. Daha sonrasında doğal yollar ve dolaylı faydalı backlink politikalarınız ile yola devam edebilirsiniz.

6. Diğer arama kaynaklarını gözden kaçırmayınSadece Google odaklı değil; tüm arama mecrasını hedefleyin. Bing, Yandex, AOL ve daha onlarca arama motorunu kullanın. Arama motorlarının listesine ulaşmak için “Search Engine Index” ten faydalanabilirsiniz. Eğer kendi alanınızda kalitenizi yakalamış ve hizmet sektöründe içerik üretiyorsanız, “DMOZ”  kaydıdınızı da mutlaka yaptırın. DMOZ, Google destekli bir proje olduğu için önemli bir SEO katkısı sağlayacaktır.

7. Ziyaretçilerinize önem verinİnternet sitenizi bir çıta daha ileriye taşımak istiyorsanız; SEO çalışmasına tek göz ile değil, yüzlerce gözden bakmasını bilin. Ziyaretçileriniz için bir geri bildirim sistemi kurun ve görüşlerine önem verin. Ziyaretçinizin internet sitesinizde daha fazla kalması sizin SEO puanınızı arttırarak arama sonuçlarında da yükselmenizi sağlayacaktır. Ziyaretçilerin içeriğe kolayca ulaşmasını sağlayın. Rahatsız edici eklamlar ile içeriği geri planda bırakmayın. Kullanıcı kitlenizi Google Analytics üzerinden gözlemleyin ve istatistiklerdeki popüler içeriklerinizin konu temalarını genişleterek ziyaretçinizi memnun etme amacına hizmet edin.

8. Güncel teknolojiyi kullanınİnternet siteniz hızlı bir server üzerinde barınsın. (Mümkünse kullanıcıya hitap ettiği lokasyonda.) Mobil platformlara uygun yazılımlar ya da görüntüleme tekniklerini kullanabilsin. Mobilin önem kazanmaya başladığı günümüzde mobil ziyaretçiyi de ağırlayabilmek sizin SEO puanınıza katkı sağlayacak ve özellikle mobil aramalarda yükselmenize katkı sağlayacaktır. Google’un mobil kriterlerini incelemek için tıklayınız.  CSS, XHTML, HTML 5 gibi az kod ile çok iş yapabilen programlama dillerinden faydalanın.

9. Ana hedef anahtar kelimeleriniz yanında niş alan anahtar kelimelerinizi de belirleyin. Tek kaynağa bağlı kalarak kelime filtreleme durumlarında bir anda şok etkisi yaşamayın. Google Trends kullanarak arama trenlerini inceleyebilir; Google AdWords Tool ile anahtar kelime planlaması yapabilirsiniz. Anahtar kelimelerinizi belirli gruplara ayırarak yatırım stratejinizi yüzdelikler olarak hesaplamanız ve yatırımlarınızı planlamanız sizin için çok faydalı olacaktır.

10. Rakiplerinizi inceleyin Bir internet sitesinin arama sonuçlarında yükselebilmesi, kendisi kadar rakipleri ile de ilişkilidir. Eğer rakipleriniz sizden daha fazlasını ve daha iyisini üretiyorsa sizin de bu duruma mutlaka ayak uydurmanız gerekmekte. “On Page ve Off Page SEO” tekniklerinde rakiplerinizin üstüne çıkamazsanız eğer; arama sonuçlarında da geri kalmanız içten bile değil. Rakiplerinizi analiz etmek ve internet siteniz ile karşılaştırmalar yapmak için “Ahrefs” gibi servislerden faydalanabilirsiniz.

 

Ceyhan İletişim

2000 yılından günümüze web tabanlı yazılımlar ve web sayfası tasarımları başlıca hizmet verdiğimiz konular arasındadır.

İletişim

 web @ ceyhaniletisim.com
  +90.232.441 1 661
  +90.232.489 00 40
 1201/4 Sk.No:1B İzmir

 

 

Hizmetlerimiz ve Faaliyetlerimiz

Alan Adı & Hosting Hizmeti; Strategy
Web Sayfası Tasarımı
Mobil Uygulamalar
Reklam Hizmetleri
İzmir web sayfası tasarımı
Google ve sosyal medya reklamcılığı
Mobil uygulamalar
Web tabanlı yazılımlar
Alan adı & hosting & sunucu kiralama
Kurumsal eposta hizmetleri